Uzun süredir yapay tatlandırıcı aspartamın kanserojen olup olmadığı konusu gündemde tartışılıyor. Bu konudaki son gelişme, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) aspartam hakkındaki açıklamalarıyla ilgili.

DSÖ, aspartamın “insanlar için muhtemelen kanserojen” sınıfına dahil edilmesiyle ilgili önemli bir adım attı. 

Ancak, aspartamın kanserojen olup olmadığına dair yapılan değerlendirmeler ve bilimsel kanıtlar karmaşıktır ve birçok uzman arasında farklı görüşler bulunmaktadır. 

DSÖ’nün Açıklamaları ve Aspartamın Kanserojen Sınıflandırması: 

DSÖ, kanser riskini değerlendirmek amacıyla Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nı (IARC) oluşturmuştur.

IARC, kanserojen maddeleri gruplara ayırmak için bilimsel kanıtları inceleyen bir birimdir. 

2013 yılında IARC, aspartamı “insanlar için kanserojen olabilir” (Group 2B) sınıfına yerleştirmişti. 

Ancak bu sınıflandırma, bir maddenin kanserojenlik potansiyelini belirtir, kesin bir kanser riski anlamına gelmez. 

Aspartam ve Kanser İlişkisi: 

Birçok bilimsel çalışma, aspartamın insanlarda kansere neden olma olasılığının düşük olduğunu göstermektedir. Amerikan Kanser Derneği, Ulusal Kanser Enstitüsü ve diğer sağlık kuruluşları, mevcut kanıtların aspartamın kanser riski üzerinde kesin bir etkisi olmadığını desteklediğini belirtmektedir. 

DSÖ’nün sınıflandırmasındaki “muhtemelen kanserojen” ifadesi, özellikle hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar ve yüksek dozlardaki aspartam tüketiminin potansiyel etkileri temel alınarak yapılmıştır. 

Ancak insanlar için gerçekçi tüketim düzeylerinde bu tür etkilerin görülmesi daha az olasıdır. 

Günlük Tüketim Miktarı ve Gerçek Durum: 

DSÖ’ye göre bir kişinin günlük olarak tüketebileceği aspartam miktarı kilo başına 40 miligramı geçmemelidir. Bu, genel olarak güvenli kabul edilen bir sınırdır. Örneğin, 70 kilogram ağırlığındaki bir yetişkinin günlük aspartam tüketim sınırı yaklaşık 2.8 gramdır. Birçok meşrubat ve düşük kalorili ürün, aspartam içermektedir. Ancak, tipik bir meşrubat kutusu 200-300 gram aspartam içermez. Bu tür ürünlerdeki aspartam miktarı genellikle daha düşüktür. 

Sonuç olarak: 

Aspartamın kanserojenlik konusundaki değerlendirmesi karmaşıktır ve bilimsel topluluk arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak genel olarak, mevcut kanıtlar aspartamın insanlarda kansere neden olma riskinin düşük olduğunu göstermektedir. Herhangi bir endişeniz varsa, sağlık profesyonelinizle görüşmek her zaman en iyi yaklaşımdır.